
BİLGİN İLE KAYIKÇI
Kendini beğenmiş bir gramer (nahiv) bilgini, boğazdan karşıya geçmek için bir kayık kiraladı ve kurumla oturdu yerine.
Kayıkçı, olgun ve alçak gönüllü bir insandı. Hiç ses çıkarmadan küreklere asılıyor, yolcusunu sağ salim karşıya geçirmek ve üç beş kuruş kazanmak istiyordu.
Denizin orta yerine geldikleri sırada Bilgin küçümser bir eda içinde sordu:
-Sen hiç gramer okudun mu?.. dil biliminden anlar mısın?
Kayıkçı:
-Hayır efendim dedi, ben cahil bir kayıkçıyım, dediğiniz şeylerden hiç anlamam.
-Vah vah dedi Bilgin, ömrünün yarısı boşa geçmiş!..
Böyle bir süre ilerledikten sonra rüzgar şiddetini artırmaya, dalgalar büyümeye başladı. Denizde fırtına çıkmış, Bilgin korkmaya başlamıştı.
Kayıkçı olağanüstü bir güçle kurtulmaya, sağ salim karşı kıyıya geçmeye çalışıyordu. Gördü ki artık kurtuluş ümidi yok, Bilgine dönüp sordu:
-Efendim, yüzme bilir misiniz?
Bilgin:
-Ne yazık ki bilmiyorum diye inledi.
O zaman kayıkçı:
-Vah vah dedi, şimdi ömrünün hepsi boşa gidecek! Keşke gramer bileceğinize benim gibi yüzme bilseydiniz de canınızı kurtarsaydınız.
ben de bi hikaye paylaşayım.ama bunun yaşanmış bir öykü olabileceğini de söyliiim..
YanıtlaSilYaşlı bir bey sabah erken evinden çıkmış yolda ilerlerken,
bir bisikletlinin kendisine çarpması ile yere
yuvarlanmış ve hafif yaralanmış.
Sokaktan geçenler yaşlı beyi hemen en yakın
sağlık birimine ulaştırmışlar.
Hemşireler adamcağızın yarasına pansuman
yapmışlar ama biraz beklemesini ve
röntgen çekerek herhangi bir kırık veya çatlak olup
olmadığını inceleyeceklerini söylemişler.
Yaşlı bey huzursuz lanmış,
acelesi olduğunu istemediğini söylemiş.
Hemşireler merakla acelesinin sebebini sormuş.
Adamcağız karım huzur evinde kalıyor
her sabah onunla kahvaltı etmeye giderim.
Geç kalmak istemiyorum, demiş.
Karınızın siz gecikince merak edeceğini
düşünüyorsunuz herhalde demiş hemşire.
Adam üzgün bir ifade ile ne yazık ki karım
Alzheimer hastası ve benim kim olduğumu bilmiyor demiş.
Hemşireler hayretle madem sizin kim olduğunuzu
bilmiyor neden her gün onunla kahvaltı
yapmak için koşuşturuyorsunuz demişler.
Adam buruk bir sesle
"ama ben onun kim olduğunu biliyorum"
yaa aklıma takıldı adam neden karısını huzur evine yerleştirmiş kendi nie onunla kalmıo??? bu ne biçim sefgi :S hem kimmiş bu adam :)
YanıtlaSil