:) güsel bir hikaye hadi okuyalım :)



BİLGİN İLE KAYIKÇI

Kendini beğenmiş bir gramer (nahiv) bilgini, boğazdan karşıya geçmek için bir kayık kiraladı ve kurumla oturdu yerine.
Kayıkçı, olgun ve alçak gönüllü bir insandı. Hiç ses çıkarmadan küreklere asılıyor, yolcusunu sağ salim karşıya geçirmek ve üç beş kuruş kazanmak istiyordu.
Denizin orta yerine geldikleri sırada Bilgin küçümser bir eda içinde sordu:
-Sen hiç gramer okudun mu?.. dil biliminden anlar mısın?
Kayıkçı:
-Hayır efendim dedi, ben cahil bir kayıkçıyım, dediğiniz şeylerden hiç anlamam.
-Vah vah dedi Bilgin, ömrünün yarısı boşa geçmiş!..
Böyle bir süre ilerledikten sonra rüzgar şiddetini artırmaya, dalgalar büyümeye başladı. Denizde fırtına çıkmış, Bilgin korkmaya başlamıştı.
Kayıkçı olağanüstü bir güçle kurtulmaya, sağ salim karşı kıyıya geçmeye çalışıyordu. Gördü ki artık kurtuluş ümidi yok, Bilgine dönüp sordu:
-Efendim, yüzme bilir misiniz?
Bilgin:
-Ne yazık ki bilmiyorum diye inledi.
O zaman kayıkçı:
-Vah vah dedi, şimdi ömrünün hepsi boşa gidecek! Keşke gramer bileceğinize benim gibi yüzme bilseydiniz de canınızı kurtarsaydınız.

2 yorum:

  1. ben de bi hikaye paylaşayım.ama bunun yaşanmış bir öykü olabileceğini de söyliiim..

    Yaşlı bir bey sabah erken evinden çıkmış yolda ilerlerken,

    bir bisikletlinin kendisine çarpması ile yere

    yuvarlanmış ve hafif yaralanmış.
    Sokaktan geçenler yaşlı beyi hemen en yakın

    sağlık birimine ulaştırmışlar.
    Hemşireler adamcağızın yarasına pansuman

    yapmışlar ama biraz beklemesini ve
    röntgen çekerek herhangi bir kırık veya çatlak olup

    olmadığını inceleyeceklerini söylemişler.

    Yaşlı bey huzursuz lanmış,

    acelesi olduğunu istemediğini söylemiş.

    Hemşireler merakla acelesinin sebebini sormuş.
    Adamcağız karım huzur evinde kalıyor

    her sabah onunla kahvaltı etmeye giderim.

    Geç kalmak istemiyorum, demiş.

    Karınızın siz gecikince merak edeceğini

    düşünüyorsunuz herhalde demiş hemşire.
    Adam üzgün bir ifade ile ne yazık ki karım

    Alzheimer hastası ve benim kim olduğumu bilmiyor demiş.

    Hemşireler hayretle madem sizin kim olduğunuzu
    bilmiyor neden her gün onunla kahvaltı

    yapmak için koşuşturuyorsunuz demişler.
    Adam buruk bir sesle

    "ama ben onun kim olduğunu biliyorum"

    YanıtlaSil
  2. yaa aklıma takıldı adam neden karısını huzur evine yerleştirmiş kendi nie onunla kalmıo??? bu ne biçim sefgi :S hem kimmiş bu adam :)

    YanıtlaSil

ahkam