matematik ekseninden sapmış bir yazı

lisenin son sınıfında artık herkesin konuşmalarında öncelik sırasını kapıveren bir konu olan üniversite sınavı ve üniversite tercihinde neresini hangi bölümü düşünmeliyiz konulu, arkadaş sohbetleri ve akraba ağızlarından dökülüveren ee lise de bitiyor, nereyi istiyorsun nereyi düşünüyorsun ana fikirli sorular daha dün gibi.. dün gibi olmasına karşın bugün ben yüksek lisans eğitimini tamamladığıma bile tam olarak emin değilim. ( daha diplomayı alamadım tabi de neyse ) milenyumun ilk günlerinde artık sabah okula gidip gelme eziyetine daha fazla dayanamayacağımı anlamış olmalıydım ki, ev halkına, şu geniş aile dizisindeki zekai ergeni gibi isyan ediverdim. lise biter, bu adam bir daha sabah erkenden okula gitmesinin gerekmeyeceği bir ünv bulursa orayı tercih eder bunu herkes böyle bilsin dediğimde, hayatımda daha önce duyduğum ancak ne işe yaradığını bilmediğim açıköğretim fakültesi gerçeği ile yüzleştim. Babam o zaman açıköğretime gidersin dediğinde, konunun bu denli dallanıp budaklanacağını ve bu babamın yarı gerçek yarı alaylı tespitinin gerçek olacağını nerden bilebilirdim ki ?

evet, açıköğretim..sadece sınav zamanı okula gidilen bir eğitim öğretim programıydı..ve o günkü uyuşukluğumun bir nişanesi olarak, hayatımda diplomasını hak ettiğim bir yüksek öğretim programı oluverecekti 5 sene sonra.



çok geriden başlamışım ben hikayeye yahu..



hızlı geçeyim...



aöf yi tercih ettim. sadece okula gitmek istemeyişim değil, biraz da o dönem şaşaalı günlerini yaşayan ticari hayatımızın büyüsüne kapılıp, işlerin başına geçme heyecanına kapılarak...ilerleyen yıllar krizlerle beraber bizim şaşaalı ticari hayatımıza ağır darbeler indirip, biz iflas bayrağını çekene kadar da bu "işlerin başına geçme" sevdası hep kalbimdeydi. artık başına geçilecek adam gibi bir iş kalmayınca, ağır aksak da olsa ilerleyen ünv hayatıma hız verip, zamanında " aaa aöf yi yazdın, orası da okunur mu ? orayı bitiremezsin " diyen en yakınımdaki sevgili saygılı ukela dümbeleklerine verdiğim "ben bitiririm hatta bitirmekle kalmaz master bile yaparım" cevabını gerçekleştirmeye davranmalıydım...



davrandım da .. başıma bela olan bi ders vardı. matematik.. matematik harici bütün dersleri iyi notlarla geçivermiştim bir kerede.. ama o matematik yok mu..sadece dersten kalmış olmuyordum, aöf nin işleyişinde yer alan 1 den dersi olan 3 ten ders alamaz kuralı gereği sınıf tekrarı yapıyor görünüyordum..bu iş, başıma askerlik belasını da açmak üzereydi.. zira aynı sınıfı ya da dersi 2 kere tekrar eden erkek aöf öğrencilerine tecil yapmıyorlardı. palas pandıras askere alıyorlardı.. ben o sene de geçemeseydim, askere alınacaktım.. hem okulu bitirme sevdası hem de askerden kaçma güdüsü ile, matematikten nasıl geçerim konulu sempozyumlar düzenledim iç dünyamda.. tek basıma yapacak gibi durmuyordu bu iş. zira bu matematik ne lise ne de ortaokul matematiğine benziyordu..benim için sadece bir film adı olan matrix matematikta matris diye bir konuydu ve ben o konu da dahil, türev, integral, polinom ve şimdi adını unuttuğum yaklaşık 14 farklı konudan sınava griyordum. br keresinde hiç unutmam, girdiğim bi matematik sınavında aöf de, 4 almistim :) 4 puan yani.. 26-30 arasi soru cıkıyordu sınavlarda ve ben her mat sınavında rastgelecilik akımının peşinden gidiyordum nefesim kesilerek.. neyse..o sene iş ciddiye binmişti artık..

kendime bir matematik hocası buldurttum. eş dost sayesinde..

hakan hoca :)



matematik derslerimiz başlamıştı..onun evine gidiyordum. eşi vardı. hoş bir bayandı.. bi akşam hakan hoca derse gec kalınca, kendisi ile muhabbet etme şansı bulduk. eşi de bi lisede matematik öğretmeniymiş.. bana neden aöf de okudugumu sordu..küçümsüyordu okulumu..önyargı ile yaklasiyordu herkes gibi. girmesi kolay çıkması en zor okul dedim..güldü..alaycı bi bakışla.. nerde kaldın lan hakan hoca..al şu kadını başımdan.. geldi..



hakan hoca üniversite de iibf de mat derslerine giren bi yrd doç. konuyu iyi anlattığını sanıyordu ama ben bi bok anlamıyordum..sayfalar dolusu soru sayfalar dolusu cevap..yok dedim..bu adamın anlattığı ile olmaz bu iş.. ben kendimi vererek, kendim calisayıim, hocadan da derslerde takıldgım yerleri öğrenirim.. bu planıma yardımcı olacak bi aöf seti aldım netten. ilkumut die bi dersanenin.. cd ler kitaplar fln. cd ler işime yaradı.. anlamadıgım yerleri tekrar tekrar izliyordum.. öğrenmeye ve yapabilmeye başlamıştım matematiği.. artık hakan hoca ile olan derslerimizde hakan hoca ne anlatırsa anlatsın ben kendi mantığıma oturttuğum şekilde çözüyordum soruları.. hatta bi konu fardı.. fog lar gof lar mı neydi.. f bileşke g, g bileşke f diye okunuyordu fln.. bi soru yazdırmıstı hoca.. çözümünü ben 2 satır içinde yapıp, o yaklasık bi a4 ü doldurunca, sonuclar da aynı cıkınca adam kendini sorgulamaya baslamisti..inanmıyordu ama benim başarabileceğime..



ilk sınav vize gelmişti.. çalışmalarımın karşılığını alabilecek miydim ? sınava girdim çıktım..bütün soruları yapmistim.. hepsinden de emindim.. ama yine de bi güvensizlik vardı. 3 hafta sonra fln aciklandi snv.. 88 almistim.. hakan hoca ile ilk dersimizde hoca, kaç aldıgımı sordu.. sizce kaç almısımdır dedim.. 50 aldıysan ii dedi.. dedim ya inanmiodu bana :) 88 dedim..inanmadi.. öğrenci numaranı ver ben de bakicam dedi.. içeri gitti, geldi. tebrik ederim nasıl oldu bu dedi. sayenizde dedim.. güldük..ironi yapmistim hayırlı olsun..



ikinci sınava nasıl calisalim die bana sordu. zira kendisinin metodları iflas etmiş miydi neydi. adam kendini salak gibi hissetti biliorum.. ben dedim. hocam ben takıldgım yerleri soraim, siz bana konuyu bastan anlatmayın ben calısarak geliorum saten dedim.. tamam dedi. saten 2. sınava 1 ay fln vardı.. ben 2 kere gitmedim derse.. 2-3 kere ders ya yaptık ya yapmadık.. final sınavına girdim.. ondan da 85 aldım.. geçmiştim matematiği.. artık 3 ve 4 e cok kolay ilerleyebilirdim. peki ya master ? yapmalı mıydım ? evet yapmalıydım..çünkü aöf ye olan önyargının farkındaydım ve yarın mezun oldugumda bu önyargı bana iş kapılarını kapatacaktı.. yıllar beni haklı cıkardı maalesef ama neyse ki master için gerekli donanıma sahiptim.. ingilizcem cok ii olmasa da



3 ve 4. sınıfta hiç takılmadan süper ortalamalar ile mezun oldum. o zmnlar les şimdiki ales e girdim.. ondan da 65 mi ne aldım.. baraj 45 ti. sadece afyon daki ünv e başvuracaktım..işletme bölümüne..ve tezli olacaktı. zira tezsiz yüksek saçmalık..tez en azından akademik personel yolunu da aciyordu.. başvuru evraklarımı verdim..ingilzce sınavı için tarih verdiler.. sınava girdim, iki gün sonra açıkladılar.. başarılıydım ing sınavında.. şu tarihte mülakata gelin dediler.. mülakat günü, dış görünüm önemlidir dierek, iki dirhem bir çekirdek gittim..



ingilizce sınavına 300 kişi girmişti..bunlardan 110 u başarılıydı.. bu 110 kişi içinde ben de vardım ve 110 kişi mülakata cagrilmisti işte.. 110..şaka mı lan.. 110 kişi ordaydık..nasıl olacaktı bu mülakat ve 20 kişi alıncaktı sadece.. torpilli kontenjandan 5 kişi girse, 15 kalıyordu.. 110 kişi de 15.. oraya kadar gelmiştim artık.. ayak üstü muhabbetlerde herkes nereden mezun oldugunu fln anlatıyordu.. ben aöf deyince de, değişik bi bakış, bi şaşırma olmuyor değildi. ya da bana mı öyle geliyordu emin değilim..



ismim okundu ve içeri girdim.. daha sonra kim olduğunu öğrendiğim 4 kişi vardı. evraklarımı inceleyip hakkımda fikir edinmeeye calisiyorlardi..ayak üstü biraz konusup adına bilim sınavı dedikleri sözlüye geldi sıra.. 3 soru sordular.. 2 sini bildim.. 1tanesini bilmediğimi söyledim. sonra aöf mezunu olmama geldi konu :) bölüm başkanı oldugunu öğrendiğim hoca, kendisinin simdie kadar yüksek lisans mülakatına gelen bi aöf li görmediğini bu yüzden beni takdir ettiğini söyledi. ben de, bu amaç için okudugumu aöf yi küçümseyenlere en azından kendim böyle bir cevap verebilmek için yüksek lisans yapmayı istediğimi fln anlatıım.. idealist söylemler ..



ertesi gün ya da 2 gün sonra bilmiorum.. mülakat sonuclarında ismim başarılı adaylar içindeydi.. kazanmistim. saten mülakatta hocaların benimle konusmalarindan ben anlamistim :)



kamu yönetimi mezunu oldugum için bi dönem bilimsel hazırlık alıp, yüksek lisansa başladım..ve nihayetinde bu dönem bitirebiliyorum..



vay anam vay..ben ne anlatcaktım nereye geldim ya...



matematiğe lanet okuyacaktım..



pazar günkü ales için mateamtik calismaya devam ediyorum.. aslında calisacak bişi yok.. zira yapabiliyorum ama sorunum yapmak değil.. süre.. süre yetmiyor.. sorular da cok oyalanıyorum.. en son girdiğim bahar dönemindekinde ki net sayılarımın düşük olması da sözel bölümü normalde 60 dk da bitirmem gerekirken 105 dakika da bitirmemden oldu.. bu sınavda öyle olmaması için 60. dakika itibari ile sözeli bırakıp sayısala başlayaacğım. umarım çok zor sormazlar, cok oyalaamazlar.. zira 70 ve üstü almam lazim..



bir anda bitirmiş gibi oluyor ama..luzumsuz uzatmisim.. neyse devam edicez...



bu arada matematik calisirken defterin orasına burasına resimler çizerim..adam resimleri çiizp konusurum.. onlardan birini de ekliim yazıya..


3 yorum:

  1. aanoom buda ne bölee!!! yaff ne ka çok yazmışsen:):) didim okumadan bi yorum yapamm , ben tembel bir okuyucuyum sanırsam genelde öle her uzun yazıyı okumam umarım bunu okuduğumdada pişman olmam :)) neyse ben okim bi sonra devam edim :)

    YanıtlaSil
  2. yaa bi an ders çalışasım geldi varya :) o kadar içten yazmışsın ki bi an oturup kpss ye çalışıp hayalimde ki yere girmek istedim :) bir yıl oldu mezun olalı ve mezun olduğum günden beri bi bıkkınlık bi soğukluk yapışıvermişti derslere karşı, sanırım 18 yıl okumak yettide artmıştı artık :) yüksek bile yapmak isttemiordum artık ama yapmam gerektiğinide biliordum... neyseee bende çok uzatmim kısaca çok sefdim yazını :) eline ve klavyene sağlık :)

    YanıtlaSil
  3. hehe :d ii bari bi işe yarayacaksa bu yazı..yarın bi gün ii bi yerlere geldiğinde bu yazının gazıyla yola cıkmıstım dersin.. ama ben şahsen artık ders mers calıscak durumda deilim.. bu alesten istediğim skoru yapamazsam, akademisyenliğe fln elveda diyerkten, diplomalarımı çerçeveleterekten, kendi işimi kurarım.. bakalım.. pazar gelsin bi.

    YanıtlaSil

ahkam